ANKARA - 15.04.2025 - Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda iklim kanunun görüşülmeye devam ediyor. Kanuna karşı çıkanlar genellikle ekonomik, politik veya ideolojik nedenlerle itirazlarını seslendiriliyor.

TBMM'ye AK Parti grubu tarafından verilen 20 maddelik İklim Kanun teklifin genel gerekçesinde, 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi ve yeşil büyüme vizyonu temelinde hazırlandığı ifade edildi. Kanunun kapsamının da iklim değişikliği ile mücadelede esas olan sera gazı emisyonlarının azaltılması ve iklim değişikliğine uyum faaliyetleri ve bunlara ilişkin düzenlemeler olduğu belirtildi. Kanun görüşülmeye başlanması ile farklı kesimlerden kanun teklifine karşı tepkiler gelmeye başladı. Teklife karşı çıkanların farklı dünya görüşünden olmaları ise dikkat çekti. 

‘Kanunun yetersizliğini eleştirenler’

Türk Tabipleri Birliği (TTB) gibi sağlık örgütleri, kanunun iklim değişikliğinin halk sağlığı üzerindeki etkilerine (hava kirliliği, sıcak dalgaları, sağlık riskleri) yeterince değinmediğini ve somut politikalar içermediğini belirtildi. Bazı STK'lar, kanun hazırlık sürecinin şeffaf olmadığını, toplumun ve uzmanların görüşlerinin yeterince alınmadığını savundu. 

CHP: Düzenleme ticari

CHP, iklim kanununu ‘iklim değişikliğiyle mücadele’ amaçlı olmaktan uzak ve sadece ‘ticari emisyon sistemine geçiş’ amaçlı olduğunu belirterek şerh düştü. CHP düzenlemenin yetersizliği üzerinden eleştirilerini yöneltiyor. CHP düzenleme ile sermayenin korunduğunu, çevre ve insan faktörüne önem verilmediğine dikkat çekiyor. 

Muhafazakâr kesim daha sert eleştiriyor

Meclis’te Yeniden Refah Partisi, Yeni Yol Partisi ve HÜDA-PAR’lı milletvekilleri iklim kanununa daha sert muhalefet yapıyor. HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Faruk Dinç, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, gündeme gelen İklim Kanunu’nun Türkiye’nin ekonomik gerçeklerine uygun olmadığını belirterek “Kanunun tarım ve hayvancılığı baltalayacak, küçük üreticiler yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. Sanayi maliyetlerinin artması, hem üreticiyi hem de tüketiciyi olumsuz etkileyecek” ifadelerini kullanmıştı. 

Fatih Erbakan: Karbon vergisi gelecek

İklim yasasın karşı olduklarını açıklayan Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan yasayı şu sözlerle eleştirdi:

Vatandaşlarımız da enerji tükettikleri, atık oluşturdukları için karbon vergisi ödeyecek. Merkez Bankası ile TÜBİTAK ortaklığında dijital Türk Lirası, yani dijital para projesi devam ediyor. Buna geçildiğinde insanların tüm tüketimleri şeffaf hale gelecek ve karbon ayak izleri tam olarak hesaplanabilir hale gelecek. Bu yolla hem şirketlerin hem de vatandaşların karbon kotalarını aşmaları halinde seyahat, tüketim, enerji kullanımı gibi hürriyetlerinin kısıtlanması söz konusu olacak. Davos'ta dünya nüfusunun azaltılması yıllar öncesinde konuşuldu. Bunun küreselcilerin en önemli planlarından bir tanesi olduğunu biliyoruz. Karbon ayak izi gibi uygulamaların da bu plana alet edilmesinden endişe ediyoruz. Örneğin, karbon salınımının azaltılması için çocuk yapmanın sınırlandırılması gibi... Bu süreç sera gazı üreten büyükbaş hayvanların itlaf edilmesi, bunun yerine yapay et tüketimine geçilmesine kadar gidecek tehlikeler içermektedir. 

Dezenformasyon merkezinden açıklama

Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'nden Fatih Erbakan’ın açıklamalarına ilişkin yapılan açıklamada, karbon ayak izi ile insanların özgürlüklerinin kısıtlanmasının söz konusu olmadığı, karbon ayak izinin azaltılmasının sadece üretim yapan organizasyonlar için öngörüldüğü, bireylerle, mülkiyet, seyahat gibi anayasal haklarla en ufak bir ilgisinin bulunmadığı belirtildi.

Manken Özay’dan destek

Manken Tuğba Özay, Yeni Yol, HÜDA-PAR, Yeniden Refah Partisi milletvekillerine destek vermek için TBMM’ye geldi. Özay yasaya karşı olduğunu açıkladı.