10673,10%-5,38
41,16% 0,11
47,90% -0,49
4609,98% 0,30
7387,29% 0,87
ANKARA- 01.09.2025- Kamuda kariyer ve liyakatin esas alındığı bir yapının kurulmasına; çalışanların özlük haklarının iyileştirilmesi, mesleki, kültürel ve hukuki ihtiyaçlarının karşılamasına destek vermek misyonuyla çalışmalarını sürdüren Kamu Personeli Derneği KAMU-PERDER yapılan . Dönem Toplu Sözleşme ile alakalı olarak bir Basın Bülteni paylaştı. Bültende yapılan Toplu Sözleşmenin tam bir hayal kırıklığı olduğu vurgusu yapılmıştır. Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Menderes Kandemir imzasıyla paylaşılan bültende ;
“ 8.Dönem Toplu Sözleşme tam bir hayal kırıklığıdır..
Kamu çalışanları yine hayal kırıklığına uğratıldı! Açıklanan zam oranları, maaşlara değil, enflasyon canavarına çalışacaktır. Kamu emekçisi açlık sınırına doğru sürüklenirken, sendikalar masada etkisiz bir tutum sergileyerek çalışanların taleplerini savunmakta başarısız olmuştur.
Yaklaşık 6,5 milyon memur ve memur emeklilerinin 2026-2027 yıllarındaki mali ve sosyal haklarının belirlendiği 8. Dönem Kamu Toplu Sözleşme görüşmelerinde yetkili sendikanın istemiş olduğu 2026 için kümülatif %88, 2027 yılı için kümülatif %46 zam oranları kabul görmedi ve Kamu İşveren Heyeti 2026’nın ilk 6 ayı için %11 ve taban aylığa 1000 lira ilave ücret, ikinci altı ayı için %7, 2027’nin ilk altı ayı için %5 ve ikinci altı ayı için %4 oranında zam belirledi.
Kamu Personel Derneği olarak bu teklifi kabul edilebilir bir teklif olarak görmüyoruz. Özellikle ekonomik koşulların zorlaşmasıyla birlikte memurlar da ciddi sorunlarla karşı karşıya kalmıştır.
Bugün gelinen noktada:
– Maaşlara yapılan artış, temel gıda ve barınma giderlerindeki artışın çok gerisinde kalmıştır.
– Kamu çalışanları alım gücünü kaybetmeye devam etmektedir.
– Sendikal mücadele, çalışanların güvenini zedeleyecek şekilde sonuçsuz kalmıştır.
Enflasyon karşısında kamu personelinin maaşların erimesi, alım gücünün düşmesine neden olmuştur. Kira, gıda, ulaşım gibi temel ihtiyaçlara yapılan harcamalar maaşların büyük kısmını götürmektedir.
Memurların önemli bir kısmı kredi kartı veya banka kredisi kullanarak geçimini sağlamak zorunda kaldığından dolayı borçluluk oranı gün geçtikçe artmakta bu da psikolojik baskıyı büyütmektedir.
Gelecek kaygısı, sürekli borç düşüncesi ve geçim telaşı kamu çalışanlarının moral ve motivasyonunu olumsuz etkilemekte, buda iş veriminde ve kamu hizmetinde de dolaylı olarak kalite düşüşüne neden olmaktadır.
Son açıklanan memur maaş artış oranı, ne yazık ki yıllardır süregelen ekonomik zorluklar karşısında kamu emekçilerinin beklentilerini karşılamaktan uzak kalmıştır. Artan hayat pahalılığı, yüksek enflasyon ve temel ihtiyaçlardaki ciddi fiyat artışları dikkate alındığında bu artış oranı, kamu çalışanlarının geçim sıkıntısını hafifletmek bir yana, daha da derinleştirmektedir.
Bunun yanı sıra, yıllardır kamu çalışanlarına verilen fakat hâlâ tam anlamıyla hayata geçirilmeyen 3600 ek gösterge düzenlemesi, vergi oranlarının sabitlenmesi ve diğer mali ve özlük hakları konusunda da belirsizlikler sürmektedir. Vergi yükü arttıkça, memur maaşlarında yapılan artışın önemli bir kısmı daha çalışanların cebine girmeden geri alınmaktadır.
Bizler, Kamu Personel Derneği olarak, kamu çalışanlarının hakkını savunmayı görev biliyoruz. Sadece maaş artışı değil;
– Ek göstergelerin tamamlanması,
– Vergi dilimlerinin sabitlenmesi,
--Sosyal yardımların güçlendirilmesi,
--Seyyanen zamların maaşlara yansıtılmasını ve taban aylığın artırılmasını,
– Emekli maaşlarının insanca yaşanacak seviyeye çıkarılması, konusunda da ısrarla talepte bulunuyoruz.
Kamu çalışanları, ülkemizin her alanında fedakârca hizmet vermektedir. Bu emeğin karşılığı, günü kurtaran artışlar değil; kalıcı, adil ve sürdürülebilir çözümler olmalıdır. Biz, verilen sözlerin takipçisi olmaya devam edeceğiz." denmiştir.