9450,87%0,02
39,71% 0,30
46,10% 0,20
4256,11% 0,62
6791,55% 0,00
İTALYA - 25.06.2025 - Yunus Emre Enstitüsü tarafından düzenlenen “Mistisizm: Doğu ile Batının Buluştuğu Köprü” sempozyumu ile “Sırra Yolculuk: Harflerin Hikmeti” adlı hat sanatı sergisi, İtalya’nın kültürel takvimine düşünsel bir derinlik kattı.
Geçtiğimiz aylarda Kolezyum’da açılan “Göbeklitepe: Kutsal Bir Yerin Gizemi” sergisiyle 6,5 milyon ziyaretçiye ulaşan Türkiye, bu kez felsefeyle sanatı harmanladığı derinlikli bir programla Roma’nın kültürel belleğine yeni bir sayfa daha eklemiş oldu.
Türkiye'nin Kültürel Gücü Roma'da Fark Yarattı
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı’nın katılımıyla gerçekleşen mistisizm sempozyumu, tasavvufun insanlık tarihi içindeki yolculuğunu düşünsel ve estetik yönleriyle masaya yatırdı.
Bakan Yardımcısı Yazgı, açılışta yaptığı konuşmada mistisizm denildiğinde akla ilk olarak Mevlânâ Celaleddin Rumi ile Yunus Emre’nin geldiğini hatırlatarak "Mevlânâ Celâleddin, yalnızca yaşadığı çağa değil, asırları aşan etkisiyle tüm insanlığa seslenen büyük bir sûfî, kudretli bir şair ve derin bir düşünce adamıdır." dedi.
Onun temsil ettiği yaratanla felsefenin yalnızca bir metafizik anlayış değil, aynı zamanda insanları ayrılıklardan kurtarıp birliğe ve bütünleşmeye davet eden güçlü bir toplumsal mesaj olduğunu belirten Yazgı, Mevlânâ'nın “Ben ayırmaya değil, birleştirmeye geldim.” diyerek bu evrensel yaklaşımını açıkça ortaya koyduğunu dile getirdi.
Yüzyıllar Öncesinden Günümüze Ulaşan Reçete
Mevlevî dergâhlarının yüzyıllar boyunca sadece birer ibadet ve düşünce mekânı değil; mûsikîden hat sanatına, edebiyattan semâya kadar birçok sanat dalında sanatkârların yetiştiği kültür ocakları olduğunu ifade eden Yazgı şöyle devam etti:
"Bu yönüyle Mevlânâ’nın etkisi, sadece düşünsel değil, estetik ve kültürel bir miras olarak da günümüze taşınmıştır. 'Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol' sözüyle insanlığı doğruluk ve dürüstlüğe çağıran Mevlânâ, 'Ne olursan ol yine gel' ifadesiyle ise dostluk, hoşgörü ve insan sevgisini eşsiz bir zarafetle dile getirmiştir."
Yerelden evrensele uzanan bir anlayışla; sevgi, hoşgörü ve barış gibi insani değerleri eserlerinde yoğun biçimde işleyen Mevlânâ'nın, aradan geçen yüzyıllara rağmen bugün hâlâ dünya insanlarının kalplerinde yeni ufuklar açmaya devam ettiğini sözlerine ekleyen Yazgı, "Doğu’nun derinliğini, felsefi inceliğini ve manevî zenginliğini yansıtan Mesnevî, varoluşun tüm boyutlarını kuşatan eşsiz bir başyapıt olarak insanlığa ışık tutmaktadır." dedi.
Yunus Emre'nin ise sevgiyi ve insanı merkezine alan şiirleriyle Anadolu’nun ruhunu yansıtan büyük bir şair ve mutasavvıf olduğunu hatırlatan Yazgı, evrensel insan sevgisini en yalın şekilde dile getirdiğini söyledi.
Türk ve Müslüman kimliğine sıkı sıkıya bağlı olsa da bu kimliğin Yunus Emre'nin tüm insanlığı sevmesine engel olmadığını kaydeden Yazgı, 'Sevelim sevilelim bu dünya kimseye kalmaz' mısrasının yaşadığımız kaotik çağa 13. yüzyıldan gönderilmiş özlü bir reçete olduğunu vurguladı.
Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı şöyle devam etti:
"Bu iki müstesna şahsiyetin eserlerinde yer alan 'insanlık', 'kardeşlik' ve 'barış' vurguları, dünyanın içerisinden geçtiği şu sıkıntılı dönemde savaşlara ve düşmanlıklara karşı ders çıkarılacak ve örnek alınacak en önemli öğütlerdendir. Bugün adını bu büyük gönül insanından alan Yunus Emre Enstitümüz de Türkiye’nin küresel kültür kurumlarından biri olarak 70’den fazla ülkede “yetmiş iki millete” bir nazarla bakarak, Türkiye’nin kültürel tarihini ve modern yüzünü anlatmaya çalışmaktadır. Yunus Emre’nin felsefesini benimseyerek, dil, din, ırk ayırmaksızın, muhatabımızı anlamaya ve kendimizi yani Türkiye’yi doğru kanallarla anlatmaya çalışmaktadır. Bu yönüyle on yıldan bu yana faaliyet gösteren Roma Yunus Emre Enstitüsü de Türkiye-İtalya ilişkilerini geliştirmek, ülkelerimiz arasında yüksek bağ kurmak ve birbirimizi daha yakından tanımak amacıyla çeşitli programlar icra etmekte ve Türkiye’yi anlamak ve ülkemizle bağ kurmak isteyen İtalyan dostlarımıza da kendilerini evlerinde hissedecekleri sıcak ve samimi bir ortam sunmaktadır."
6 Milyonu Aşan Göbeklitepe Sergisi Kültürel İş Birliğinin Göstergesi
Neolitik döneme ilişkin dünyadaki en kapsamlı proje olan "Taş Tepeler: Büyük Dönüşümün Coğrafyası" projesi kapsamında, “Göbeklitepe: Kutsal Bir Yerin Gizemi” sergisinin Kolezyum’da 6 ayda 6 milyondan fazla ziyaretçiye ulaştığına vurgu yapan Yazgı, bunun Türk-İtalyan kültürel iş birliğinin anlamlı bir göstergesi olduğunu söyledi.
Bakan Yardımcısı Yazgı konuşmasını şu ifadelerle tamamladı:
"Anadolu’nun kadim mirasını temsil eden Kibele-Magna Mater kültüne ait önemli arkeolojik eserleri, 5 Haziran – 5 Kasım tarihleri arasında Roma Forum Alanı’nda düzenlenen uluslararası sergide tanıtmaktan da büyük memnuniyet duyduğumuzu ifade etmek istiyorum."
Bir Sergiden Fazlası: Kültür, Estetik ve Anlamın Buluşması
Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Aliy de Roma’da düzenlenen Mistisizm Sempozyumu’nun açılışında yaptığı konuşmada, kültür ve sanatın insanlar üzerindeki etkisini vurguladı.
Prof. Dr. Aliy, "Kültür, diplomasinin en samimi dilidir; çünkü insanı insana yaklaştırır, farklılıkları zenginliğe dönüştürür ve kalıcı dostlukların temelini atar." dedi.
Kültürel mirasın yalnızca geçmişin değil, bugünün ve yarının da anlam arayışına yön verdiğini belirten Aliy, “Bu anlamlı birlikteliğin Doğu ve Batı arasında kurulan köprüleri yalnızca coğrafi değil, gönül coğrafyaları üzerinden de güçlendirmesini ümit ettiklerini söyledi.
Konya'dan Dünyaya Zarif Bir Selam
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay ise programda yaptığı konuşmada Hz. Mevlânâ'nın geleneksel mesajını tanıtmaya ve ecdadımızdan bizlere aktarılan sanat mirasını yaşatmaya devam edeceklerini söyledi.
Altay, "Bu program Konya'nın sanat yönünden İtalya'ya, Avrupa'ya ve bütün dünyaya uzanan zarif bir selamıdır." dedi.
Uluslararası Ödüllere Sahip Hattatlar Roma'da
Sempozyumun ardından açılan “Sırra Yolculuk: Harflerin Hikmeti” sergisinde ise hat sanatının zarafeti, mistik düşüncenin estetik boyutuyla birleşti.
Sergi, sanatseverlere harfler aracılığıyla içsel bir yolculuk sunarken her bir eser Mevlana’nın, Yunus Emre’nin ve Anadolu düşünce dünyasının izlerini taşıyor.
Mistisizmin derinliklerini keşfetmek ve hat sanatının estetik yönünü vurgulamak amacıyla düzenlenen sergide, uluslararası ödüllere sahip hattatlar Abdurrahim Kahya ve Seyit Ahmet Depeler'in 22 eseri sergileniyor.
Roma'daki Buluşma Kültürel Dostluğu Taçlandırdı
Roma’daki Yunus Emre Enstitüsü Türk Kültür Merkezi’nde gerçekleşen buluşmada Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay ve Türkiye'nin Roma Büyükelçisi Elif Çomoğlu Ülgen de yer aldı.
İtalya'da kültür ve sanat çevrelerinin de ilgisini çeken etkinlikte Türk ve İtalyan katılımcılar anlamlı bir kültürel paylaşımda bulundu.
Etkinlikler, Roma’da uzun yıllardır devam eden Türk kültür faaliyetlerinin yeni bir eşiğe ulaşmasının simgesi oldu.