Türkiye’de siyasi partiler kendi iktidarın devamı için her türlü siyasi çalkantılar yaşatılarak ekonomideki durumumuzun sıkıntıları her sabah izlediğim Radyo kanalında uzun uzun gündemde yer almakta…
Sanki ne olursa olsun ülke ekonomisi tüm dünyadaki itibarı çerçevesinde Merkez Bankasındaki rezervleri kullanarak iktidarın olmazsa olmaz çıkarları doğrultusunda yaşanmakta.
Trump yakında yapılacak seçimler uğruna Washington Belediye Başkanını mahkemeye verip, kayyum yapıyor mu?
Ya da başka bir ülkede bunun yaşandığını bilen var mı?
Düşünün şimdi! Bir Amerikalı, Çinli, Avrupalı, Japon veya Rus isterse İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanını tutuklayan, Başkanlığını lav eden bir ülke ile ticaret yapar mı?
Yapan çıkar tabi ki. Ne var ki, o tür ilişkiler itibar görenlerde olur.
Ne kazandık sizce?
İstanbul’da kanal yapacağız. Bu işten para kazanacağız. O para kimin cebine girecek. Sebze, meyve, et, balık fiyatları her gün düşecek, ekonomik gelirleri ile bir ayı zor geçiren vatandaş her yazım tatil köylerinde ailesi ile yazlıklarda mı geçecek. Yapmayın. Bu söylediklerim hayal bile değil.
Şu Avrupa kentlerine hayran olan varlıklılar tatillerini geçirirler biliyorsunuz.
Biraz daha zengin olan New York’a, Los Angeles’e damlar.
Avrupa Mülteci olarak gelenler, gelirleri normal yaşamın altında kalanlara Belediyeler ev sahibi olma fırsatını bir tarafa bırakın o tür kişilere kira ücreti istenilmeyen evler, apartmanlar yapıyor. Bedava arkadaşlar. Para-beleş!
Bu insanlık gereğini yerine getiren Cumhurbaşkanı, Belediye Başkanı, siyasi lider gördünüz mü?
Depremden dolayı evleri yıkılmış ev sahiplerine daireler yapacağız, parası da bedava, şu kadarını sizden alacağız denmiyor mu?
NATO toplantılarına Brüksel’e gidiliyor, BM için New York’a gidiliyor, Moskova’ya gidiliyor, Londra’ya gidiliyor. Orda insanlar medeni şartlar altında yaşıyor, Türk Lokantasına gidip hasret gideriyoruz. Ne ala. Ne ala!
Depremler zinciri altında yaşıyoruz. Allah korusun, bunlardan birini yaşarsak, vatandaşa ne diyeceğiz.
Siyasi Parti liderleri TBMM’de veya Gurup toplantılarında birbirimize giriyoruz. Ne kazanıyoruz. SIFIRA, SIFIR!
Tüm siyasi partiler, aklımızı başımıza alarak rant-ekonomisi ile vergiden muaf tuttuğumuz holdinglerle ekonomi kalkınmıyor.
Bu sözlerime kulak verecek var mı bilmem. O onu söyledi, bu buna cevap verdi demekle memleket kurtulmuyor.
Okur dostlarım, bir de siz düşünün. Kolaylıklar gelsin. Sağ olun yeter.