Dört kuşak bir arada yaşadık uzun yıllar... Geçen yıl anacığım aramızdan ayrıldı. Bu sene yanımızda yok hepimiz bir bir gideceğiz onun gibi gerçek aleme. Hakikatte Hakk'a yürüyeceğiz. Yüce Rabbim cümlemize imanla göç etmeyi nasip etsin.
ANNE
Bırak karlar yağsın siyah saçına,
Verdiğin süt gibi ak olsun anne.
Seher şebnemleri konsun ucuna,
Hüzün, keder varsa yok olsun anne.
Dolunay doğrudan kalbine doğsun,
Gül açsın gönlünde çileni boğsun,
Rabbimin rahmeti üstüne yağsın,
Cennette emeğin hak olsun anne.
Bulutlar üstüne gölge etmesin,
Güneş pencerenden bir an gitmesin,
İçindeki sevgi asla bitmesin,
Artsın günden güne çok olsun anne.
Ömrünün baharı kışa dönmesin,
Gönül dağlarına duman inmesin,
Hoş olsun yüreğin korkup sinmesin,
Hakikat yolunda pek olsun anne.
Kızıl ufuklara dikme gözünü,
Mavi şafaklara çekme özünü,
Mevla’m soldurmasın gülen yüzünü,
Yüreğin sevgiye tok olsun anne.
Emekli Albay Mesut Acet'in yukarıdaki anne şiirim için yazdığı güzel bir yorum.
Bu şiirde anne sevgisi ve fedakarlığı üzerine derin duygular ifade ediliyor. Şiir, annenin saçlarının kar beyazı süt gibi akması, onun güzelliğini ve masumiyetini vurguluyor. Seher şebnemlerinin onun başına taç olması, doğanın annenin güzelliğiyle yarıştığını ima ediyor.
Annenin sevgisinin engellere takılmaması, güneşin pencerelerinden bir an bile gitmemesi dileği, onun sevgisinin sonsuzluğunu ve sabrını yansıtıyor. Annenin içindeki sevginin hiçbir zaman bitmemesi arzusu, onun sonsuz bir sevgi kaynağı olduğunu vurguluyor.
Şiirin son kısmında ise annenin sabrı ve fedakarlığı öne çıkıyor. Onun her zaman bekleyici, sabırlı ve sevgi dolu olduğu vurgulanıyor. Bu nedenle, anneler gününde annenin tüm bu özelliklerini takdir etmek ve ona minnettarlık duygularını ifade etmek önemlidir.
ANNE
Kırık yüreğinde bir koca şefkat,
Ömrün el verdikçe büyüyor anne.
Merhamet gönlüne yer etmiş kat kat,
Rahmet ayağına yürüyor anne.
Aksın, gizli silme gözyaşlarını,
Çevirme gözümden bakışlarını,
Getir ak bağrıma yasla başını,
Güneş kızılını dürüyor anne.
İman kapısında hoş olsun emel,
Asla boş dönmesin uzattığın el,
Sana dokunmasın meltem, karayel,
Mevla’m seni sende görüyor anne.
Seccaden serilmiş kıble yönünde,
Dua mekân kurmuş senin önünde,
Bir vuslat sabahı bayram gününde,
Nikap cemalini büyüyor anne.
Rabia Sultanım acım dillendi,
Yüreğimi saran ateş küllendi,
Dertli sazım benim ile dillendi,
Hasretin bağrımı yarıyor anne.
İster Sultan ol ister şuara; her fani gibi çaresizce bir gün göçüp gideceksin bu dünyadan. Kayacak yıldızın ve unutacaklar seni... Yoksa bu fani alemde seni temsil edecek bir eserin, daha da çabuk unutulacaksın… Dünya böylesi bir yer.
LÂL-İ DİL
Söz: sultan olunca dökülür dilden,
Sevgiyi derinden işler lâl-i dil.
Dür olur o dilden düşen inciler,
En veciz sözleri söyler lâl-i dil.
Düşünce ufkuna' dalınca gönül,
Sevgiden haz alır sarınca gönül,
Sevgi mutmaindir canda bir ömür,
En veciz sözleri söyler lâl-i dil.
Şair gam yükünü sineye yükler,
Elinde kalemi geceyi bekler,
Hüzün ağır basar bağrın didekler,
En veciz sözleri söyler lâl-i dil.
Hayatın çilesi çekilir bir bir,
Gönül incileri dökülür bir bir,
Can kuşu Allah der getirir tekbir,
En veciz sözleri söyler lâl-i dil.
Aşkını özünde kanatır al gül,
Al gülün dalında dem tutar bülbül,
Güle gıpta eder menekşe, sümbül,
En veciz sözleri söyler lâl-i dil.
Rabia Barış T.C. Kültür Bakanlığı Halk Şairi