Hipopotam bildiğiniz su aygırıdır. Otçul bir memelidir ama otun yanında et de yer. Isırdığını sadece yutar geviş getirmez. Hayvanlar aleminde en güçlü ısırığa sahip olanlardandır. Barışçıl bir hayvan değildir. Bölgesine girenlerle ölümüne kavga eder. Hatta yakınından geçenlere de saldıran agresif bir hayvandır.
Terör devleti Siyonist İsrail, İran’a saldırdı. Bu saldırıyı 7 Aralık 1941 tarihinde Japonların, ABD’nin Pasifik filosu ve Pearl Harbor askeri üslerine yaptığı saldırıya benzetmek mümkün. Operasyonun amacı, Büyük Okyanusta kuvvetle muhtemel olan bir Amerikan askerî müdahalesini önlemektir. Japonlar bu saldırı ile 12 ABD savaş gemisini ciddi şekilde hasara uğratmış, batırmış ve 188 savaş uçağını imha etmişti.Ayrıca 2.403 Amerikan askeri ile 68 sivilin ölümüne neden olmuştu.
İsrail, saldırının amacını; İran Nükleer silah sahibi olursa, bana karşı kullanır iddiasıyla yaptığını söylüyor. Tıpkı Japonların ABD müdahalesini önlemek için saldırması gibi.
İsrail’e karşı İran füzelerle misillemede bulundu ve İsrail’in sinek bile uçsa yakalarız dedikleri “Demir kubbenin bekareti bozuldu”bazı yorumcuların “demir kubbe kevgire döndü” değerlendirmeleri var.
İran İsrail çatışmasında hipopotam devreye girecek mi? İran’ı ısıracak mı? tartışmaları yapılıyordu. Aslında ABD hep devredeydi. İsrail’in saldırılarda kullandığı F35 uçakları, havada ikmal yapan tanker uçaklar, attığı bombalar ABD tarafından sağlanıyordu.
Hafta sonu Aygır Trump “İran’ın nükleer tesislerini vurduklarını” açıkladı. ABD’den İran’a 18 saat uçan hayalet uçaklarını kullanıp, yerin 61 metre altına inebilen 13 tonluk bombalarla çatışmaya katıldı. Ayrıca İran ABD elçiliklerine, askeri üslerine bir saldırı düzenlerse şiddetle karşılık verilecek büyük trajediler yaşanacaktır diye de tehdit etti.
ABD başkanı aygır Trump’ın tehdidine halk diliyle nasıl cevap verilir ki? Ana avrat sövmeden, sinkaf kullanmadan en kibar şekliyle be şerefsiz!be barbar!be hayvandan aşağı yaratık! sen vuracaksın, karşındakinin “vur eline sağlık” demesini mi bekliyorsun?Hulasa-i kelam, su aygırındaki bu çene gücü olduğu müddetçe her an herkesi ısırabilir dünyanın çivisi çıkmıştır vesselam.
İsrail Genel Kurmay Başkanı Eyal Zamir “İran’a yönelik yürütülen saldırıların ABD ile yakın koordinasyon içinde planlandığını ve uygulandığını,gelecekteki operasyonlara da bu iş birliğinin yön vereceğini” itiraf etti.
Bu saldırı ile ABD ve İsrail öncülüğünde batı dünyası bir taşla birkaç kuş vurma peşindedir. Yazar Yusuf Kaplan Hoca şu tespitleri yapıyor.
“Tüm dünyanın dikkatleri Gazze üzerine odaklanmışken ve İsrail Madleen Gemisi eylemiyle köşeye sıkıştırılmışken, bütün dünyada Gazze’ye planlanan büyük yürüyüş, küresel intifada, ilk defa gerçeğe dönüşmek üzereyken İsrail’in İran’ı vurması, bütün dikkatlerin Gazze’den İran’ın mağduriyeti ve İsrail’e direnen ülke olduğu ayartısına çekilmesine ve bu hâdisenin bir anda dünya gündemine oturmasına yetti. Bu çatışmaRefah Sınır Kapısı’ndan gerçekleştirilen ablukayı kırma girişimlerini bir anda suya düşürdü! İsrail-İran çatışması, küresel intifadayı sabote etmeye yaradı, dikkatlerin Gazze’den İsrail-İran çatışmasına çevrilmesine neden oldu.”
İran’a yapılan saldırı ve bu saldırıyı destekleyenler vahşidir. Bu nedenle Hipopotam diyoruz. Bu aşamada her zerremizle İran’ın yanındayız. İran’ın amel defterine daha sonra bakarız. Hatta bakmak vaciptir. Çünkü siyaseten Günah-ı Kebîr (büyük günah) cinsinden çok sayıda vukuatı vardır. Bunları konuşmanın şimdi sırası değil. Karşımızda 24 ayar haydutların ABD ve İsrail’in iş birliği var.
Uluslararası hukuk, Birleşmiş Milletler, İnsan Hakları vb. tamamı işe yaramazdır. Tek çözüm ülkelerin bilek gücüdür. İsrail’in en az 400 adet nükleer silahı var ve İsrail bunu hep inkâr etmektedir. Ayrıca İsrail nükleer silahların yayılmasını önlemeyi amaçlayan BM Antlaşması'na da taraf değildir. İran ise bu anlaşmaya taraftır. Kendileri kusurlu olmalarına rağmen İran’ı tehdit olarak göstermektedirler. İngiltere Fransa Almanya kısaca batı bloğu koro halinde İsrail’in yanında yer alıyorlar. İsrail nükleer silaha sahip olabilir amma Türkiye İran Irak Mısır gibi halkı Müslüman ülkeler olamaz demektir. Bu siyaset çok ciddi ve tavizsiz uygulanmaktadır. Aşağıdaki paragrafı dikkatle okuyalım.
Kennedy neden öldürüldü? ABD Başkanlık seçimden önce ünlü Yahudi ailesinden Sigmund Rothschild başkan adayı Kennedy’e “seçildiğinde Ortadoğu’da İsrail’i tutan bir politika izlemesi karşılığı milyonlarca dolarlık seçim kampanyası masraflarını ödeyeceklerini belirtmiştir”Kenedy bunu kabul etmemişti. İsrail kurulduğu günden beri bölgede süper güç olmak için hızlı bir şekilde “nükleer silahlanma programı” izliyordu. Dimona çölünde kurduğu nükleer tesiste atom bombası ve nükleer başlıklı füzeler üretmesi Başkan Kennedy’i çok rahatsız eder. İsrail’in bu füzelerinin Ankara, İstanbul, Şam, Tahran, Bağdat ve Riyad gibi şehirleri vuracak kapasitede ve menzilde olması Kennedy yönetimini önlem almaya mecbur bırakmıştır. Kennedy, İsrail’in kurucu başbakanı Ben Gurıon’a sert bir uyarı mektubu yazmış: İsrail nükleer programı durdurmazsa; ABD’nin yaptırım uygulayacağını belirtmiştirGurıon’da cevaben Kennedy’egenç adam diye hitap etmiş ve ağır ithamlarda bulunmuştur. Bu zıtlaşma sonucu Ben Gurıon istifa etmiş, devreye ünlü Yahudi politikacı Kissinger girmiş İsrail’in nükleer programına son vermesi İsrail’e büyük zarar verir diyerek Kennedy’i ikna etmeye çalışmış ancak başarılı olamamıştır. Kenedyayrıca ABD dolarını basma yetkisini Rotshild ailesine ait Federal Reserve Bank’ın elinden alarak ABD Merkez Bankası’na vermiş ve bir ülkenin parasının denetiminin şahısların elinde olması büyük bir sorundur demiştir. Federal Reserve Bank ve dolar İsrail’in en büyük gelir kaynağı, tabiri caizse şah damarıdır. Kennedy doları basma yetkisini ellerinden alarak adeta İsrail’in şah damarını kesmiştir. Neticede İsrail Kennedy yok etmek için suikast kararı alır ve kararı ABD’de derin bağlantılarını kullanarak çok gizli bir biçimde uygular. Bundan sonrası tamamen cinayetin örtülmesiyle ilgili teferruattır. Katil diye yakalananlar, mahkeme safhaları, delil karartmadır. Bir işin sonunda kim ne kazanmış, neler değişmiş ona bakılırsa doğru sonuca ulaşılır.
ABD’li eski yargıç A. Napolitano, Trump ile arasında geçen bir konuşmayı nakletmiş. Napolitano, Trump'a: "Halka ve bana söz vermiştiniz. Kennedy suikastı dosyalarını açıklayacaktınız” Trump'ın cevabı: "Eğer bana gösterdiklerini sana gösterselerdi, sen de açıklamazdın" Napolitano "Onlar kim? Size ne gösterildi?" Trump: "bir gün telefon görüşmesini 15 kişi dinliyor olmadığında sana söyleyeceğim" ABD Başkanı'nın korkusuna bakın! Dinleyenin gizli servis olduğu kesin. Yalnızca kendi birimleri mi? Kesin olan İsrail lobisi, ABD’de güçlü paralel bir yapı kurmuş. ABD hariciyesini, bölge stratejilerini bu yapı belirliyor. Bu bir sır ve komplo teorisi değildir.
John Mearsheimer (Chicago Üniversitesi Siyaset Bilimi profesörü)"İsrail Lobisi" adlı kitabında Irak'ın işgali dâhil bölgedeki birçok çatışmanın fitilini bu lobinin ateşlediğini belgeleriyle ortaya koyar.
Kenedy suikastı kime yaradıysa cinayetin fail odur. Kennedy’nin kapattığı Dimona çölündeki nükleer santrali tekrar açılmış ve İsrail nükleer silah üretimine eskisi gibi iyice hız vermiştir. Federal Reserve Bank’ın elinden Amerikan dolarını basma yetkisini alan Başkan Kennedy’nin çıkarttığı kanun iptal edilmiş ve Amerikan dolarını basma yetkisi tekrar Rothschild ailesine ait olan Federal Reserve Bank’a verilmiştir.
Bu bilgiler ışığında Pakistan’a Hindistan’ın saldırması, İran’a yapılan saldırılar bugün planlanmış saldırılar değildir. Uzun zamandır ilmek ilmek dokunan hain bir planla karşı karşıyayız. Nihai hedef Türkiye’dir. Dikkat edin günümüz dünyasında hiçbir güç İsrail’in nükleer silahı var mı? yok mu? konusunda denetim yapamıyor. Halbuki ABD öncülüğündeki çapulcu zihniyet, Irak’ta olmadığını bildikleri halde kitle imha silahı var diye ülkeyi işgal ettiler, Irak’ın petrol ve doğalgaz kaynaklarına çöktüler. Ülkeyi böldüler, 1,5 milyon insanı da öldürdüler.