Mehmet BOZKUŞ

Tarih: 29.04.2025 12:09

KRİZ KAOS İSTİKRAR VE GÜÇ EKSENİ 1

Facebook Twitter Linked-in

ABD Çin çekişmesi ve kriz kaos yansımaları, Rusya Avrupa kriz kaos ve savaş ekseni üzerinden Avrupa’nın Rusya’nın birbirlerine bakış ekseni ile ortaya çıkan Ukrayna Rusya savaşı,İslam Dünyası için Filistin Sorunu ve İsrail yaklaşımları, İran ABD ve İsrail üzerinden kriz kaosun sürekli hale getirilmesi, Pakistan Hindistan çekişmeleri ve kriz kaos üzerinden İngiltere’nin terk ettiği bütün bölgelerin istikrar adına hiç bir şey üretmeden devamlı kriz ve kaos üreterek İngiltere hakimiyetinin devamını sağladığı süreçlerin, yenilenen dünya düzeninde sonu nasıl gelecek sorularının başladığı yeni dünya düzenin de güç eksenlerinin yapılanmaya başladığı süreçten dünya geçmektedir.

NATO,AB,BM, güvenlik, ekonomi ve uluslararası düzen sağlayıcı kurumların yaptırım güçlerinin tartışma konusu olduğu güvenlik konsepti içinde yer alan yapılanmanın müttefikliklerine karşı CAATSA yaptırımları dahil olmak üzere tehditler gönderdiği yeni dünem şekillenmesinde, bütün yapıların yerine yeni ittifaklar üzerinden oluşacak, yeni yapıların ortaya çıkması için ülkelerin güç ekseni ile nasıl hareket tarzı belirleyecekleri bir arayış içinde oldukları bir dönemdir yenilenen dünya düzeni.

Dünya jeopolitik gelişmelerine bakıldığında belirsizliklerle beraber yeni risklerin devamlı arttığı bür süreçten geçilmektedir. Afganistan sonrası ABD ve Biden döneminde dünya insanlık adına utanç dolu bir dönemin izleriyle beraber insalık adına utanç verici yapıların desteklendiği yapıların cesaretlendirildiği,teolojik olarak insanların ayrışma süreçlerinin üst seviyelere çıktığı,teknolojik algoritmalarla insanlık yapılarının üzerine yeni oyun ve politikaların oluşturulduğu, ekonomik olarak esir alınmış insanlık oluşturulamasıyla hiç bir ahlak ve kural tanımayan bir alt yapı hazırlıklarının bu gün gelindiği gelişmelerin merkezi olarak karşımıza çıkmaktadır.

Rusya’ya karşı Avrupa ile beraber Ukrayna’yı savaştıran, Orta Doğu’da soykırımcı İsrail’i desteklemekten geri durmayan Çin’e karşı QUAD,AUSKUS yapılanmasıyla Biden döneminde oluşturulan ittifakların Trump döneminde nasıl yol alacağı tartışma konusu olurken Trump yönetiminin Çin’i tek hedef olarak görmesi, İsrail yönetimine İran dahil olmak üzere destek vermeye devam etmesi, Hindistan’ı bir türlü istedikleri ittifak içine alamayan Batı için Pakistan Hindistan gerilimi yeni fırsatlarıda beraberinde getirmiş gibi görülmektedir.

Yenilenen savaş teknolojileri ve ürünlerini üreten ülkelerin güç ekseni çekişmesinde güç merkezi konumuna gelmeleri, sömürgeci ülkelerin emperyalist yapılarıyla var oldukları ülkelerden kovulmaları, yeni denge oluşumlarında yeni güç merkezi konumuna gelen ülkelerin, sömürülen ülkelerle beraber yol yürümeleri ve bir çok anlaşma yapmaları ekonomik güçlerini sömürdükleri ülkelerin yer altı ve yer üstü zenginliklerine bağlı olan ülkelerin geleceklerinin tartışma konusu olmasına ve refah toplumu olan yapılarının savaş ve çekişme sürecine girdiği görülmektedir. Bir Kuşak Yol projesiyle ülkelerin ekonomik olarak en stratejik noktalarına ulaşan Çin için alternatif olarak IMEC projesi ile Hindistan’ı üretim merkezi seçen Batı, enerji coğrafyası olan bölgemizde istediklerini elde edebilmek için yeni ticaret yolları ve limanlarına ulaşma planlarıyla da yerini almaktadır.

Bir Kuşak Yol projesine IMEC ile, Süveyş Kanalına alternatif olarak Ben Gurion Kanalı planlayan(Hayfa limanı,Gazze limanı,Larnaka limanı),GKRY’inde yeni üsler elde eden,EAST-MED projesinin çökmesiyle ortaya çıkan süreci Kıbrıs ve Yunanistan üzerinden
Türkiye’ye karşı kullanmaktan geri kalmayan,Ukrayna Rusya savaşı ile bir türlü kontrol altına alamadıkları Rusya’nın Çin ittifakı ile cevap vermesinin önüne geçemeyen,İran ve Pakistan’da Belucistan bölgesinde istedikleri krizi çıkaramayanların Pakistan Hindistan krizi ile
bölgeyi karıştırmayı planladıkları bunun karşısında yeni ittifak yapılarının net bir şekilde ortaya çıkmasını sağladıklarını görmekteyiz.

 İsrail’in Gazze savaşı ile GKRY bölgesini terör merkezi konumuna getirdiğini ve bölgeyi kendi planları çerçevesinde Akdeniz’deki enerji kaynakları için bir merkez konumuna getirmek istedikleri bunun için garantörlük anlaşması dışında ABD, İsrail ve Fransa’ya üs verilmesi ile kendini bölgenin hakimi görmeye başladığı bir İsrail görülmekte ve Suriye’de gelişmeleri kabul etmeyen Suriye üzerinden Akdeniz kıyılarında bir Hilafet yapılanmasına izin vermeyeceğiz açıklaması ile Türkiye’yi tehdit eden İsrail 77 yıllık devlet yapılanması karşısında 2000 yıllık bir devlet olduğunu görmemekten geri kalmadığı görülmektedir. 

Ermenistan Azerbaycan savaşı ile ortaya çıkan Türkiye Azerbaycan Pakistan ittifaklığına, Hindistan, Ermenistan, İran ile Türkiye karşıtlığının devamı olarak Hindistan Yunanistan GKRY ve İsrail işbirliği ile derinleştiren, Çin’e karşı Hindistan’ın yanında yer alan İsrail ve ABD
açıklamaları ile ortaya çıkan Hindistan ABD İsrail yapılanması ve Çin, Türkiye ,Pakistan ile ortaya çıkan güç eksenlerini görmekteyiz. 1947 yılından bu yana kriz ve kaos bölgesi olarak üç kez savaşa neden olan Keşmir bölgesindeki gelişmelere bakıldığında İslam Dünyası için
yeni bir savaş olacak mı sorularını gündeme getirmektedir.

İslam Dünyası içindeki tek nükleer güç olan Pakistan’a karşı Hindistan’ın Hindu liderinin Müslümansız bir Hindistan yaratma politikaları ile iktidarını devam ettirdiğini gördüğümüzde 900 milyonluk Hindular ile 200 milyonluk Hindistan içindeki Müslümanlar arasında devam eden krizlerin bir iç savaşa dönme riskini bugün yaşamaktayız. 

Ukrayna Rusya savaşı ile Hristiyanlık Ortodoks ve Katolik dünyası, Orta Doğu’da ise İslamiyet ile Yahudi , Hindistan Pakistan gerilimi ile Hindu Müslüman Savaşı ile küresel jeopolitikte yeni bir cephe oluşmaya başladığı görülmektedir. Çin, Rusya, K.Kore Pakistan, Türkiye ve ABD ,Hindistan, İsrail kriz ve kaos çatışma ekseni yeni bir güç ekseni oluşmasına neden olacaktır.
 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —