Önce Haydutluk hakkında bilinen kısa bir açıklama ile başlayalım. Toplumda kabul edilen normlara uymayan, yasa dışı faaliyetlerde bulunan bir davranış şeklidir. Haydutlar, başkalarının haklarını çiğner, şiddet kullanarak, cinayet işleyerek veya hırsızlık, dolandırıcılık yaparak kazanç elde ederler. Sadece yurt içinde değil, ülkelerin birbirine karşı haydutluk yapması dünya düzenine zarar verdiği için ilke olarak ciddi suç olarak kabul edilir. Bunun önlenmesi için uluslararası mahkemeler, beynelmilel kuruluşlar mücadele ederler.
Liberalizmin doruk noktası haydutluk!
Daha önce yazdığım üç yazının iskeleti üzerinden bugüne İsrail’e bakınca; şiddetin, cinayetin, soykırımın had safhada olduğunu görüyoruz. Bu insani değerlerden yoksun yamyamlara taş çıkartan Netenyahu ve ortakları devlet olarak hem dolandırıcılık hem de hırsızlık yapıyorlar.
İsrail her gün yerleşimci adı altında Filistinlilerin topraklarını çalıyor. Halen işgal altındaki Batı Şeria'da, yaklaşık 500 bini aşkın Yahudi’nin yaşadığı 250 civarında yasa dışı yerleşim birimi var (yerleşimci kelimesi işin kılıfıdır, doğrusu gaspçıdır, hırsızdır) Uluslararası hukuka göre, işgal altındaki topraklarda bulunan bütün Yahudi yerleşim birimleri yasa dışı kabul ediliyor.
İsrail Uluslararası normlara uymuyor her tarafa saldırıp, bu coğrafyada 100 yıldır eşkıyalık yapıyor.
Niçin 100 yıldır dedik? birinci cihan harbinde süper güç İngiltere idi. Filistin’e Yahudi göçünü taşıyan İngiltere’dir. Filistin topraklarında Stren, Haganah, Irgun, Leyhi gibi terör örgütleriyle Yahudiler, Müslüman Araplara karşı cinayetler işlemiş, kendi öz vatanlarından göçe zorlamıştır. Yahudiler bu cinayetleri İngiliz desteği ile yapıyordu. Bugün İngiltere’nin yerini ABD almıştır. O terör örgütlerinin tamamı İsrail devleti ilan edildikten sonra orduya katılmıştır. Terör devleti ifadesi çok doğru bir kavramdır. Çünkü terör örgütleri ile İsrail’in temelleri atılmıştır. Mesela Irgun terör örgütünü yöneten Menahem Begin başbakanlık yapmıştır. Haganah örgütünden Moşe Dayan ise Gen. Kurmay Başkanlığı, savunma ve dış işleri bakanlıkları yapmıştır.
Berlin duvarının yıkıldığı sene Francis Fukuyama (siyaset bilimci) “Tarihin Sonu” başlıklı makalesinde özetle “insanlığın ulaşabileceği son noktaya liberalizmle ulaşılmıştır” demişti.
İinsanlığın bugün bulunduğu konuma bakınca ne görüyoruz? Liberalizmin şahikasında (doruğunda) ulaşılan nokta haydutluktur. İsrail taşeronluğunda ABD ve Avrupa, körfezde bu haydutluğun yüzde 100 demiyorum yüzde 101 ortağıdır.
Samuel Phillips Huntington (siyaset bilimci) “mücadele ideolojik veya ekonomik olmayacak. Mücadelenin nedeni kültürler olacak ve savaşlar farklı medeniyetler arasında gerçekleşecek” teziyle medeniyetler çatışmasını öngörür. (Medeniyet çatışması derken din farklılığı, kültür farklılığı net bir şekilde vurgulanmaktadır) Çatışmanın merkezinde de Türkiye, Kafkaslar ve İslam ülkeleri vardır. Kısaca SSCB döneminde “komünizm” tehlikesi öne sürüldü. Duvarlar yıkılınca yeni bir düşman gerekiyordu. O da “İslam” olarak belirlenmiştir.
Bu iki siyaset bilimci; batı medeniyetinin rakipsizliğini ve nerede ise taklidinin bile imkânsız olduğunu belirtirler. Huntington’un görüşüne sadece bir tez olarak bakmak hata olur. Çünkü yaşananlara bakınca tasarlanmış ve adım adım uygulanan ciddi bir proje gibi duruyor. Huntington’a ya basiretli, önsezi sahibi, mükemmel öngörülü biri olarak bakacağız ya da 1990’lardan buyana yaşananların proje müellifi olarak bakacağız. Bugün bu teze uygun adımlar atılıyor. Ekonomisi çok güçlenen Çin ile yaşanan çatışmalar. Arap baharı gibi suni karışıklıklar. Ve en önemlisi Trump gibi ipten kazıktan kurtulmuş bir ABD başkanı. Dünya iyi bir noktaya gitmiyor.
2001 yılında yaşanan 11 Eylül saldırısı planlanan çatışmanın hafriyat çalışması olup yüzde 100 ABD yapımıdır. Sonrası malum (Afganistan işgali, Irak işgali, Arap baharı yutturması ile orta doğu diye isimlendirdikleri coğrafyaya çöktüler.) Bugün İsrail eliyle bölgeyi formatlıyorlar.
Milletler arası kurumlar, haydut liderler tarafından etkisiz hale getirilmiştir. Uluslararası mahkeme Netenyahu ve bazı liderler hakkında tutuklama kararı almış ama uygulayan yok. Daha doğrusu uygulamaya güç yetmiyor. Çünkü Trump tutuklama kararı veren mahkeme üyeleri için ABD’de "mal varlığı bloke etme", "ABD'ye giriş yasağı" ve "finansal işlem yasağı" içeren yaptırım kararnamesi imzalıyor. Bu hukuk tanımazlığın adı beynelmilel eşkıyalıktır.
Nobel ödüllü filozof Albert Schweitzer batının ahlâk ve medeniyeti için şu tespiti yapar: Ahlâksız medeniyet olmaz; bugünkü Batı dünyası ahlâksızdır: Bu durumda bugün bir “batı medeniyeti yoktur.
” Mahatma Gandhi, Batının doymak bilmezliğini “Yeryüzü herkesin ihtiyacını karşılayabilir, ancak, açgözlülüğü karşılayamaz!” diyerek açıklar.
“Kim bir kimseyi öldürürse sanki bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir canı kurtarırsa sanki bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur.” (Maide suresi 32)
“Kıyamet günü insanlar arasında ilk görülecek dava, kan dökmekle ilgili olanlardır.” (Buhârî, Diyât, 1; Müslim, Kasâme, 28)
Cinayete ses çıkartmayan, caninin suç ortağıdır. Cemil Meriç
Cinayete tanıklık edince tarafsız olamazsın. Durdurmak istemezsen taraf tutmuş olursun. Lenin
Çocuklara sıkılan hangi kurşun kahpe değildir? (Nazım Hikmet)
Batılıların bu coğrafyadaki eli olan terörist İsrail 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana 20 bine yaklaşan çocuk ve 13 bini aşkın kadını öldürdü. Gerekçeye bakınız! Kadınları öldürme sebebi, onların çocuk doğuracak olmasıymış. Çocuklar ise büyüyünce bize düşman olacaklar inancıyla öldürüyorlar.
Gazze’de açlığa mahkûm edilen halkın görüntüleri artık gizlenemiyor. Trump denen baş haydut "Gazze'deki annelerini görüyorsunuz. Çocuklarını çok seviyorlar ama yapabilecekleri hiçbir şey yok. Onlara yiyecek bulmak zorundalar İsrail’de gıda merkezleri kurulacak, "İsrail bu gıda merkezlerine bakıyor, biz onların bu işi iyi yapabileceklerini düşünüyoruz. Onlar da bunu yapmak istiyor, gıda merkezlerini izlemek ve yönetmek istiyorlar." Diye beyanat veriyor.
Ne kadar edep ve haya sahibi olursan ol bu davranışa sabır gösterilmez küfredilir. Gıda kuyruğunda bekleyen insanları, çocukları İsrail öldürüyor bu şerefsiz utanmadan sıkılmadan hala İsrail deyip duruyor. Böyle bir dağıtım BM eliyle yapılır. ABD kendisi üstlenebilir. Hatta NATO eliyle bile yapılabilir. Sadece İsrail eliyle yapılamaz. Bugün Filistin’de Gazze’de yapılan o topraklardan Müslümanları göndermek üzere bir plandır. Bu plana komşu Arap ülkeleri de ses çıkarmıyor. 1968 Arap İsrail savaşında İsrail Topraklarını 4 kat büyüttüğünde ihanet eden Arap liderlerden söz edilir. Bugün de ses çıkaran olmadığına göre değişen bir şey yoktur.
Körfezde bulunan Arap ülkeleri petrol zengini ülkeler. İsteseler Filistin’i “Abâd” edebilirler. Petrolü silah olarak kullanıp Siyonistleri durdurabilirler.
Körfezde her türlü teknik silah ABD tarafından korkak İsrail’in emrine verilmiştir.
ABD’de seçilen başkanların tamamı İsrail’e uşaklık yapıyorlar. Trump’un Netenyahu için “O tam bir o… çocuğu” dediğine bakmayın. Bunlar tiyatral gösteridir. ABD hiçbir zaman İsrail’i ısırmaz.
Bu durumda Hz. Ebu Bekir’in şu sözü her şeyi açıklıyor: Mal cimride, silah korkaklarda, karar da zayıflarda olursa düzen bozuktur.