Türkiye’de ki gelişmeleri takip edenler çok sıkıntılı dönemden geçtiğimizi tespit edeceklerdir.
Yarım asırdır ülkeye kan, göz yaşı ve ekonomik sıkıntılar yaşatan Bölücü terör örgütü KCK- PKK ve onun lideri Bölücü başı ile Türkiye’yi yöneten ortaklar müzakere halindeler.
İşin garip tarafı “bizi iyi ve yasalar doğrultusunda yönet” diye yetki veren halkın görüşü ve tercihi alınmadan, sorulmadan; git bu vatanı koru diye cephelere gönderip şehit olan yavruların geride kalanlarının düşüncesi sorulmadan, yönetenlerimiz tarafından müzakere masasının kurulmasıdır.
Gelişmenin bir başka üzüntü verici tarafı dün: “Şerefsiz olan PKK ile pazarlık yapandır, şehide kelle hain Öcalan’a sayın diyendir, zavallı olan PKK ya kucak açandır” diye yüksek sesle bağıranlarında bugün PKK ve Öcalan’la görüşme halinde olmalarıdır.”
Dün PKK ve Öcalan hakkında söylemediği söz kalmayan, asılsın diye mecliste urgan atan bir siyasi partinin liderinin şimdi bölücü başı haine “Kurucu Önder, gelsin Mecliste konuşsun” noktasına gelmesidir.
Bunların alicenaplığına! Karşı, bölücü örgütün iki liderinin bir birine benzeyen açıklamaları da hiçte masumane değildir.
Katil Öcalan ve Cemil Bayık gelişmelerle ilgili düşünce ve amaçlarını açıkça söylemektedir. “Silah bir dönem amaca hizmet etti. Artık hizmet etmiyor. Silahlı mücadele ile yapılması gerekenler yapıldı. Bundan sonra silah devreden çıkarılması, başka araçların devreye girmesi gerekiyor. Bunun için Türkiye’nin yasalarda değişiklik yapması gerekiyor.” ( 26.07.2025 basından).
Türkiye’yi yöneten ortaklar da bununla ilgili çalışmalara başladılar. Yasa ile desteklenmeyen Meclis komisyonu kurdular. PKK nın siyasetteki uzantısı DEM ‘in ve Öcalan’ın istek ve talepleri
doğrultusunda terörden hükümlü suçluların serbest kaldığı gözlemleniyor .
Kısacası sorunda, tehlikede günden güne büyüyor. Türk milletinin uyanması ve fark etmesi lazımdır.
Türk Milletinin uyanması demokratik ve yasal haklarının farkına vararak hakkını savunması ve bize göre tehlike olan gelişmenin engellenmesi zorunludur.
Dede Korkut’un: “ Oğuz’un uykusu derindir, bıçak kemiğe dayanmadan uyanmaz” sözünün ispatlanması beklenmeden, Bu sefer deveyi kuyruğundan döndürme gibi zorluğu yaşamadan uyanmalı ve uyandırmalıyız.