Takva, İslam dininde temel bir kavramdır ve müminin hayatını Allah’ın rızasına uygun bir şekilde şekillendirmesini ifade eder. Kuran’da birçok ayette takvadan bahsedilmesi, bu kavramın ne kadar önemli olduğunu açıkça gösterir. Takva, sadece dış görünüşteki bir dindarlık değil, kalpte kök salan bir bilinç, sorumluluk ve Allah’a karşı saygı dolu bir duruştur.
Lügatte (sözlükte) takva; korunmak, sakınmak, kendini tehlikelerden uzak tutmak anlamlarına gelir. Arapça kökenli “v-k-y” kökünden gelir.
Terim olarak ise takva; Allah’ın emirlerini yerine getirip, yasaklarından sakınarak kişinin kendini Allah’ın gazabından koruması anlamına gelir. Bu, hem içsel bir bilinç hem de dışsal bir davranış disiplini olarak karşımıza çıkar.
Kuran’da takva kelimesi ve türevleri yüzlerce ayette geçer. Takva, Allah katında insanların değer ölçüsü olarak belirtilmiştir: “Ey insanlar! Sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık. Birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık. Şüphesiz Allah katında en üstün olanınız, takvaca en ileride olanınızdır. Şüphesiz Allah her şeyi bilendir, her şeyden haberdardır.“ (Hucurât Suresi: 13. Ayet)
Bu ayet gösteriyor ki, ırk, soy, mal, mülk gibi dünyevî unsurlar değil; insanın Allah’a karşı duyduğu saygı ve sorumluluk bilinci, yani takvası, asıl değeri belirler. Peki takva neleri gerektirir.
İhlas (samimiyet): Allah için yapılan her işte samimi olmak. Farzlara bağlılık: Namaz, oruç, zekat gibi ibadetleri titizlikle yerine getirmek.
Günahlardan sakınmak: Özellikle büyük günahlardan uzak durmak.
Kalp temizliği: Kin, kibir, haset gibi kötü duygulardan arınmak.
Dünya ile ölçülü bir ilişki: Dünyaya değil, ahirete yönelmek.
Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem Cebrail hadisinde takvayı şöyle tanımlar: “Allah’ı görüyormuş gibi ibadet etmendir; her ne kadar sen O’nu görmesen de, O seni görüyor.” Bu tanım, takvanın zirvesidir. Yani takva, ihsan bilinciyle yaşamak, her an Allah’ın huzurundaymış gibi bir hayat sürmektir.
Takva sahiplerinden örnekler şöyledir:
Hazreti Ebu Bekir: Malını Allah yolunda feda etmesiyle tanınır. Onun takvası, cömertliği ve sadakatiyle görülür.
Hazreti Ömer: Adaletiyle ünlüdür. Takvası, yönetiminde bile Allah’a karşı sorumluluğu elden bırakmamasıyla ortaya çıkar.
Hazreti Ali: Hem ilim hem de ibadetteki derinliğiyle takva sahibi bir önderdir.
Takva, bir müminin en yüce özelliğidir. Allah ile kul arasındaki ilişkiyi sağlamlaştıran, insanın hem bu dünyada hem de ahirette huzurlu olmasına vesile olan bir yaşam biçimidir.
Takva, sadece bir kavram değil; bir hayat tarzıdır. Kişi, her anını Allah’ın rızasına uygun yaşamaya gayret ettikçe, takva sahibi olur… iPhone’umdan gönderildi