Günümüz dünyasında diplomasinin dili sadece müzakere değil; aynı zamanda irade, istikrar ve stratejidir. Türkiye, bu dili artık sadece bölgesinde değil, küresel ölçekte konuşan bir ülke hâline gelmiştir. Son günlerde yaşanan diplomatik gelişmeler, Ankara'nın hem bölgesel barışa hem de küresel dengeye katkı sunma çabasını açıkça ortaya koymaktadır.
1. Hakan Fidan'ın Suudi Arabistan Teması:
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Suudi Arabistan ziyareti, Türkiye'nin Körfez ülkeleriyle yürüttüğü diplomatik açılımın en kritik adımlarından biri olarak öne çıkıyor. Bölgesel sorunların çözümünde Suudi Arabistan'la ortak hareket etme arzusu, sadece ticaret ve enerji değil, aynı zamanda İslam dünyasında liderlik sorumluluğunun da bir göstergesidir.
2. Belgrad Teması ve Bosna'ya Vefa:
Fidan’ın rotası Suudi Arabistan’dan sonra Sırbistan’ın başkenti Belgrad’a uzandı. Ama asıl mesele Bosna-Hersek’ti. Türkiye, Bosna’daki etnik ve siyasi ayrışmaların, ancak adalet ve uzlaşıyla çözülebileceğine inanıyor. “Bosna bizim kardeşimizdir” diyen Türkiye, bu coğrafyada sadece sözle değil, fiilen de barışın garantörüdür. Belgrad’daki temaslar bu kapsamda oldukça kıymetlidir.
3. Libya'da Türkiye'nin Kararlı Tavrı:
Libya hâlâ üçe bölünmüş durumda: farklı gruplar, farklı liderlikler, farklı çıkarlar. Türkiye ise net bir duruş sergiliyor: “Hepsi bir araya gelmeli, tek çatı altında toplanmalıdır.” Bu açıklama, Türkiye’nin sadece uzaktan izleyen bir aktör değil, oyunu kuran, şekil veren bir aktör olduğunun altını çiziyor. Libya'da Türkiye'nin sözü adeta kırmızı çizgi gibi algılanıyor. Oradaki Türk varlığı, bir askeri koruma değil; aynı zamanda siyasi denge unsurudur.
4. Baltık’ta Rusya-Yunanistan Gerilimi:
Baltık Denizi’nde yaşanan Rusya-Yunanistan gerilimi, küresel satrançta yeni hamlelerin habercisi olabilir. Rusya, Yunan gemisini Putin’in doğrudan emriyle alıkoydu. Bu olay, Yunanistan’ı Batı ittifakının aparatı olarak kullanan çevrelere doğrudan bir mesaj niteliğinde. Öte yandan Türkiye, bu tür krizlerde soğukkanlı ve dengeli duruşuyla dikkat çekmeye devam ediyor.
TÜRKİYE'NİN KÜRESEL AKLI
Bütün bu gelişmeler bize şunu gösteriyor: Türkiye artık yalnızca bir ülke değil; bir denge, bir çözüm ve bir vizyon merkezidir. Sudan’a uzanan, Balkanlar’a kucak açan, Libya’da istikrar isteyen ve büyük güçlerin restleştiği yerlerde serin bir akıl sergileyen Türkiye… Yeni dünya düzeninde sadece masada değil, sahada da söz sahibidir.
Ve unutulmamalıdır ki:
Gücün gerçek kaynağı, haklının yanında durma iradesidir.
Türkiye bu iradeyi göstermeye devam ediyor.
