Mehmet BOZKUŞ


YENİ DÜNYA JEOPOLİTİK YAPILANMASINDA KARADENİZ 4

Karadeniz, yalnızca kıyıdaş devletler için güvenlik ve ekonomik işbirliği alanı değil, aynı zamanda küresel politikadan beslenen bir güç mücadelesinin de sahnesidir.


Küresel güç siyasetin siyasetten ekonomiye ve toplumsal değişimlere kadar 21. Yüzyılda yaşadığı dönüşüm, uluslararası sistemin yapısına ilişkin bütün yapıları önemli ölçüde etkilemiştir.

1991 sonrası tek kutuplu oluşan dünya dengeleri ABD yapılanmasının dünya düzeninde uğradığı güç kayıpları ve ABD iç çekişmelerinin farklı boyutlara ulaşması, kurulan 1945 sonrası yapının giderek zayıflaması, yükselen yeni bölgesel güçlerin etkinliklerini artırması ve küresel rekabet alanlarının çeşitlenmesi, dünya siyasetine çok kutuplu ve parçalı bir jeopolitik yapılanma kazandırmıştır.

Bu bağlamda Karadeniz Havzası, bulundurduğu stratejik geçiş noktaları, enerji koridorları,yeni ticaret koridorları, askeri dengeler ve bölgesel güç etkileşimleri nedeniyle yeni jeopolitik düzen içinde merkezi bir konuma yerleşmektedir.

Karadeniz, yalnızca kıyıdaş devletler için güvenlik ve ekonomik işbirliği alanı değil, aynı zamanda küresel politikadan beslenen bir güç mücadelesinin de sahnesidir.

NATO–Rusya rekabeti, Avrupa Birliği’nin enerji güvenliği kaygıları, Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi ile Avrasya’ya açılma stratejisi ve Türkiye’nin bölgesel dengeleyici rolü, Karadeniz’i uluslararası ilişkilerde yüksek stratejik öneme sahip bir alt sistem haline getirmektedir.

Küresel jeopolitik yeniden yapılanmanın Karadeniz’e nasıl yansıdığını, bölgesel aktörlerin amaç ve stratejilerini, güvenlik dinamiklerini ve enerji-politik etkileşimlerinin değişimlerinde bunun sahaya ve masaya yansımalarında görülmekte olduğudur.

Jeopolitik ve Bölgesel Güç Dengesi

Jeopolitiğin klasik yaklaşımları

Mackinder’in Kara Hakimiyeti,
Mahan’ın Deniz Hakimiyeti ve
Spykman’ın Kenardaki Kuşak teorileri,

Karadeniz’in önemini tarihsel ve coğrafi bağlamda stratejik konumunu açıklamak için hala geçerliliğini korumaktadır.

Karadeniz, bu teorik bakış açılarında;

Kara ve Deniz gücünün kesiştiği,

Avrasya içlerine açılan kapı olması,

Enerji ve ticaret akışının kontrol edildiği yeni yolların ortaya çıkmaya başladığı,bir jeostratejik merkez niteliğindedir.

Gerçekçi yaklaşımlar ise 21.Yüzyılda güç ve mücadele alanında yeni aktörlerin sahneye çıkmasının önlenmesi coğrafyası ve var olan güçlerin varlığını sürdürme alanıdır.

Bu durum bölgeyi, büyük güç rekabetinin bir tampon alan olarak ortaya çıkarmaktadır.

Karadeniz’deki askeri ve siyasi etkileşimlerin çoğu, güvenlik ikilemi ve güç dengesinin doğrudan tezahürüdür.

Enerji Jeopolitiği

Karadeniz, Avrupa’nın enerji güvenliği politikalarının merkezinde yer alır. Hazar Havzası, Orta Doğu ve Rusya kaynaklı doğalgaz ve petrol akışının Avrupa’ya yöneltilmesinde bölgenin transit rolü belirleyicidir.

Bu nedenle enerji jeopolitiği, Karadeniz’deki siyasi dengeleri doğrudan etkilemektedir. Rusya’nın petrolünün %27 oranında bu bölgeden dünya pazarlarına ulaşmaktadır. Karadeniz yeni oluşacak boru hatları ile beraber stratejik bir enerji merkezi konumunda olacaktır. Bu durum ABD için Avrupa’nın enerjide Rusya ve Avrasya coğrafyasına bağımlı hale gelmesine neden olmakta ABD için Avrupa enerji pazarındaki payının azalması veya kayıp edilmesi anlamına gelmektedir.

Coğrafi Siyaset ve Deniz Güvenliği

Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin 1936’dan bu yana sürdürülebilirliği, bölgedeki askeri varlığın ve geçiş rejiminin temel belirleyicisidir.

Batı’nın güç mücadelesi alanında şartları belli olan Karadeniz’e istedikleri gibi girememesinden dolayı büyük rahatsızlık duydukları bölgede çıkar ve menfaatlerini kriz ve kaos stratejisine dayalı olarak uygulama alanı bulamadıkları stratejik konumundaki bölgedir.

Bu deniz düzeni, Karadeniz’in jeopolitik istikrarının tarihsel olarak en önemli unsurlarından biridir.

Karadeniz’in Jeopolitik Önemi

Coğrafi Konum ve Ulaştırma Koridorları

Karadeniz, Balkanlar, Kafkasya,Orta Doğu, Anadolu ve Doğu Avrupa arasında doğal bir kavşak işlevi gören Avrasya’nın merkezi denizidir.

Bu konum, ticari gemi taşımacılığının büyük bölümünün Boğazlar üzerinden yapılmasına,
Orta Koridor ve Kuzey-Güney ulaşım hatlarının Karadeniz ile kesişmesine,
Avrasya içi ticaret ve enerji akışında bölgenin stratejik ağırlığının artmasına,
Dolaysıyla yeni dünya jeopolitiğinde en büyük belirleyici güç alanı olarak yerini almaktadır. Bu durum enerji yolları,ekonomi,ticaret ve güvenlik risklerini beraberinde getirmekte olup Karadeniz büyük mücadele alanı olarak görülmesine neden olmaktadır.

Enerji Transit Rolü

Karadeniz’e kıyıdaş devletler, Avrupa’nın enerji çeşitlendirme politikaları açısından kritik transit konumundadır. Türkiye, TANAP ve TürkAkım projeleri ile enerji merkezi rolünü güçlendirmektedir.
Romanya ve Bulgaristan, LNG altyapısı ve boru hattı bağlantılarıyla AB’nin enerji güvenliği stratejilerinde ön plana çıkmaktadır. Azerbaycan ve Gürcistan, Hazar kaynaklarının Karadeniz’e yönlenmesinde tamamlayıcı rol oynamaktadır.

Enerji altyapısının güvenliği, dünya enerji jeopolitiği şekillenmesinde ve piyasa fiyat arzının belirlenmesinde etkin rol almaktadır. Bölgedeki askeri varlık ve siyasi rekabetlerle Batı’nın hakimiyet alanları yaratma ve Gürcistan,Ukrayna coğrafyasında ki gelişmelerle beraber Ermenistan Batı’nın Karadeniz coğrafyasında güç alanları olarak doğrudan ilişkilidir.

Askerî Stratejiler ve Güvenlik Mimarisinin Dönüşümü

Karadeniz’in güvenlik mimarisi özellikle 2014 sonrası Kırım’ın Rusya’nın kontrolü alanına girmesi Batı’nın bu süreçte duyarsız kalması coğrafyada iki kutuplu dünya düzeni sonrası Rusya’nın ABD ve Avrupa’ya karşı kendi güvenlik yapılanmasında en etkin cevap vermesine neden olmuştur.
Bölgemizde ki gelecek olan değişim politikaları Batı ile Rusya arasındaki bu dönemde köklü bir değişime uğramıştır.

Rusya’nın askeri varlığını artırması,Ukrayna Rusya savaşı ile yeni boyut kazanmıştır. NATO’nun Doğu kanadında Bulgaristan,Romanya, Yunanistan’da savunma kapasitesini güçlendirmesi ve insansız sistemlerin savaş alanında oynadığı yeni rol, Karadeniz’i teknik ve stratejik açıdan kritik bir askeri rekabet alanı haline getirmiştir.

Bölgesel ve Küresel Aktörlerin Stratejik Hedefleri

Rusya

Rusya için Karadeniz,
Akdeniz ve Orta Doğu’ya erişim,
Enerji rotalarının kontrolü,
NATO’nun genişlemesini dengeleme,
Rusya donanmasının sıcak denizlere açılması, açısından vazgeçilmezdir. Rusya, Karadeniz’i hem savunma hem de saldırı derinliği sağlayan bir jeostratejik tampon alan olarak görmektedir.

Türkiye
Türkiye, Karadeniz’de “dengeleyici” bir strateji izlemektedir.
Türkiye’nin öncelikleri;
Montrö rejiminin korunması,
Bölgesel istikrarın sağlanması,
Enerji transit merkezi rolünün güçlendirilmesi,
NATO ile ulusal çıkarlar arasında denge kurulması,
Denge politikası ile bölgede güvenlik risklerini önleme,
Tahıl Koridoru dahil bölgenin sorunlarının çözümünde bölge ülkelerinin etkinliğinin artması, şeklinde özetlenebilir.
Türkiye’nin hem Rusya hem de Batı ile olan ilişkileri, Karadeniz politikasının çok boyutlu olmasını gerektirmektedir.

Ukrayna

Karadeniz’deki limanlar ve deniz hakimiyeti, Ukrayna’nın ekonomik ve stratejik kapasitesinin temelidir. Kıyı şeridi üzerindeki kontrol, devletin uluslararası konumunu doğrudan etkilemektedir. Bu durum, Ukrayna’yı Karadeniz jeopolitiğinin en hassas unsurlarından biri haline getirmektedir.

Ukrayna Rusya savaşı ile Karadenizde büyük bir alanın kontrolünün Rusya’nın kontrolüne girmesi ile Ukrayna Karadeniz güvenliği için savaş devam ettiği sürece büyük riskleri beraberinde getirmektedir.

Batı’nın güvencelerinin Ukrayna için ne kadar yeterli derecede Ukrayna’yı destekleyeceğinin artık tartışma konusu olduğu savaşın dördüncü yılına girilirken Ukrayna zenginliklerini ABD kendi kontrolü altına alma ve savaş maliyetlerini hem Avrupa ülkeleri hem de ABD Ukrayna’ya fatura ettikleri görülmektedir.

NATO ve Avrupa Birliği

NATO açısından Karadeniz, Doğu sınırının savunulmasında kritik bir cephedir. AB için ise bölge, enerji güvenliği ve ticaret koridorlarının sürdürülebilirliği bakımından önem taşımaktadır. Bu nedenle NATO ve AB’nin politikaları giderek daha fazla bölgeye yönelmektedir.

Çin Halk Cumhuriyeti

Kuşak ve Yol Girişimi’nin Avrupa’ya uzanan güzergâhlarından biri Karadeniz üzerinden işlemektedir. Çin, liman yatırımları, altyapı projeleri ve ticari ağlar yoluyla Karadeniz’de ekonomik etki alanını genişletmeyi hedeflemektedir.

Yeni Jeopolitik Yapılanmanın Dinamikleri

Çok Kutupluluk ve Güç Dağılımının Yeniden Şekillenmesi

Karadeniz, ABD–Rusya rekabetinin yanı sıra Türkiye, Çin ve AB gibi aktörlerin de katıldığı çok katmanlı bir güç mücadelesine sahne olmaktadır.
Bu durum;rekabeti çeşitlendirmekte,ittifak ilişkilerini karmaşıklaştırmakta,
bölgesel istikrarı olumsuz etkileyebilmektedir.

Enerji ve Teknoloji Mücadelesi

Enerji projelerinin yönü, bölgedeki siyasi ilişkileri doğrudan belirlemektedir. Aynı zamanda fiber optik denizaltı kabloları, dijital altyapı ve askeri teknolojideki gelişmeler (İHA/SİHA sistemleri, uzun menzilli füze kapasitesi) Karadeniz’deki rekabeti yeni bir boyuta taşımalıdır.

Güvenlik Riskleri ve Askerî Yığınak

Son yıllarda Karadeniz’de askeri yığınak artmış, tatbikatlar yoğunlaşmış ve bir dizi güvenlik riski ortaya çıkmıştır.Sınır aşan çatışma ihtimali,deniz ulaştırma güvenliğini tehdit eden riskler,hibrit savaş yöntemlerinin yaygınlaşması,enerji ve iletişim altyapısına yönelik siber tehditler.

Bu gelişmeler, bölgenin küresel güvenlik mimarisindeki konumunu daha da kritik hale getirmektedir.

Dünya yeni jeopolitik yapılanmasında Karadeniz, güç mücadelesinin hem bölgesel hem küresel boyutlarda kesiştiği bir alan haline gelmiştir. Enerji transit yolları, askeri dengeler, ekonomik rekabet, uluslararası ticaret ve güvenlik tehditleri, bölgeyi uluslararası ilişkiler açısından stratejik bir merkez noktaya dönüştürmektedir.

Karadeniz’in geleceği,çok kutupluluğun nasıl şekilleneceğine,NATO–Rusya ilişkilerinin seyrine,enerji koridorlarının sürdürülebilirliğine, bölgesel devletlerin iç siyasi istikrarına ve Çin’in Avrasya açılımının kapsamına bağlı olarak değişkenlik gösterecektir.

Bu nedenle Karadeniz, yalnızca kıyıdaş devletlerin değil, küresel sistemin bütününü ilgilendiren bir jeopolitik düğüm noktası olarak 21. Yüzyıl uluslararası politikasında önemini korumaya devam edecektir.



Mehmet BOZKUŞ
Stratejist-Siyaset Bilimci

GAZZE'DE İSRAİL SALDIRILARI DEVAM EDİYOR

SURİYE'DE PATLAMA

BENİN'DE DARBE GİRİŞİMİ

ENDONEZYA'YI SARAN FELAKET

ABD'DEN GÖÇMENLERE VERİLEN ÇALIŞMA İZNİ SÜRESİ 18 AYA DÜŞÜRÜLDÜ

ABD 19 ÜLKE VATANDAŞLARININ GÖÇMENLİK BAŞVURULARINI DURDURDU

ABD BAŞKANI TRUMP: GEREKİRSE KARADAN SALDIRACAĞIZ

BM'DEN KARAR: İSRAİL DERHAL SURİYE'DEN ÇEKİLMELİ

AF VE SUÇ İNDİRİMLERİ DAHİL BİDEN İMZALI BELGELER İPTAL

KUZEY IRAK'TA GERGİNLİK TIRMANIYOR

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.GALATASARAY A.Ş. 15 11 1 3 21 36
2.TRABZONSPOR A.Ş. 15 10 1 4 14 34
3.FENERBAHÇE A.Ş. 15 9 0 6 18 33
4.GÖZTEPE A.Ş. 15 7 3 5 9 26
5.SAMSUNSPOR A.Ş. 15 6 2 7 6 25
6.BEŞİKTAŞ A.Ş. 14 7 4 3 7 24
7.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. 14 6 4 4 -1 22
8.KOCAELİSPOR 15 5 6 4 -3 19
9.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ 15 4 6 5 3 17
10.CORENDON ALANYASPOR 14 3 4 7 -1 16
11.TÜMOSAN KONYASPOR 15 4 7 4 -4 16
12.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. 15 3 6 6 -6 15
13.GENÇLERBİRLİĞİ 15 4 9 2 -4 14
14.KASIMPAŞA A.Ş. 15 3 7 5 -7 14
15.HESAP.COM ANTALYASPOR 14 4 8 2 -11 14
16.İKAS EYÜPSPOR 15 3 8 4 -8 13
17.ZECORNER KAYSERİSPOR 15 2 6 7 -17 13
18.MISIRLI.COM.TR FATİH KARAGÜMRÜK 15 2 11 2 -16 8

YAZARLAR