Efendim bu haftada yine sizlerle birlikte olmanın heyecanı içindeyim birbirinden değerli okuyucularım..
bu hafta sevgi saygı seviyeden merhamet ve vicdan yoksunluğundan Sosyal erozyona uğramış Türk Aile yapısından bahsedeceğim..
Önceki ve sonrası ve geldiğimiz nokta…
Son 25 yıldır malumunuz artık bütün değerlerimizi birer birer yitirdik yitiriyoruz örf ve adetlerimiz geleneklerimiz bir bir yok olmak üzere…
Biliyorsunuz daha önceki yazılarımda da bahsettim eğitim ailede başlar diye…
Hani bir söz vardır görgülü kuşlar gördüğünü işler yada at sahibine göre kişner ağaç yaş iken eğilir gibi gibi çok değerli atasözlerimiz vardır…
Hepsi de yaşadığımız iyi yada kötü deneyimlerden ders çıkarmamız için bizlere yol göstericidir hayata dair…
Peki yaşadığımız şeylerden kendimize ders çıkarıyormuyuz tartişilir..
Öncelikli olarak bundan 50 yil önce büyük aileler vardı büyük anneler büyük babalar evlatları ve torunlar hepsi bir arada yaşanılırdı…
Yyaşına hürmeten aile büyüklerine saygida kusur edilmezdi. Çünkü bilgili donanımlıydı hayata dair tecrübelerini evlatlarina aktarır gençlerde bu tecrübelerden faydalanır yaşamına dahil ederdi…
Vee çok mutlu olurlardı onlarda kendi çocuklarına örnek olurdu. Aile içindeki uyumları saygısı sevgisi hakki hukukuyla özellikle kul hakki bilinciyle…
Aile büyüklerine bir şey yapılacağı zaman danışılır ona göre hareket edilirdi…
Saygı sınırları aşılmazdı ve aile büyüklerinin hayır duasıyla işe başlanılırdı büyüklere mutlaka danişilirdi…
Büyükler sofraya oturmadan yemeğe başlanılmazdı.. Bismillahirrahmanirrahimle başlanır Allaha hamd ve şükürle biterdi yemekler ağız tadı ve huzurla.. Emegi geçene mutlaka ellerine sağlık denilirdi…
Bayramlarında tadı bir başkaydı heyecanla bayram hazırlıkları yapılır bayramda büyükten küçüğe siralanip aile büyüklerinin elleri öpülür güzel temenniler alınırdi konu komşu ziyaret edilir coşkulu geçerdi bayramlar…
Kirsalda yaşayanlarin mutlaka durumuna göre hayvanları olurdu ve bir sevgi bağı kurulurdu hayvanlarla insanlar arasında..merhamet sevgi vicdanlı yetisirdi sevgi dolu olurdu çocuklar hayvanlarla içiçe yaşardı hiç bir canliya zarar verilmezdi..Ailenin bir bireyi gibi görülürdü insana gösterilen sevgi saygi hayvanlarada gösterilir çocuklardan ayirt edilmezdi. İnsan ve hayvan bir arada mutlu mesut sevgi dolu yaşarlardi ve çocuklar sevgiyle büyürdü. Hayvanlar öncelikliydi hayvanın karnını doyurulmadan altı temizlenip sütü sağılmadan ahir işi bitmeden kahvaltı yapılmazdı.
Kahvaltıda da mutlaka çorba içilir tandır ekmegi eşliginde sicak süt tereyagi bal her şeyin hasi dogali yenirdi..
Velhasil büyük büyüklüğünü küçük küçüklüğünü bilir sevgide saygida kusur edilmez kedisiyle köpeğiyle büyük küçükbaş hayvaniyla dogasiyla böcük börtüsü civil civil öten kuşlariyla.. Ailecek konu komşusuyla saygı sevgi hak hukuk adaletli bir şekilde mutlu mesut yaşanılırdı güven vardı huzur vardı paylaşma vardı..
Maalesef geldiğimiz nokta ortada…
Büyük şehirler aileleri parçaladı yaşamın getirdiği zorluklar ekonomik sıkıntılar aileleri dahada küçülttü artik çekirdek aileler çikti ortaya… Büyüklerle bağlar koptu anne babaya sevgi saygi kalmadi ve anne babalar huzurevlerinde perişan halde kaderlerine terkedildi oysaki evin bereketiydi büyükler dolayisiyla onlar olmayınca evlerin bereketide bitti..
Güven ortadan kalktı sevgi saygi sadakat son buldu....
Aile mahremiyeti Ahlak yok oldu fuhuş artık evlere kadar girdi her şey ulu orta kimin eli kimin cebinde tahammülsüzlük hat safhada saygısızlıkta sınır yok ve bu ailelerde yetişen çocuklarin vay haline ve bu ortamlarda yetişen çocukların yetiştirdikleri çocuklardan ne beklersiniz..
Para kazanma uğruna ahlak edep son noktada teknolojiyle birlikte ahlaki bir çöküş başladı toplumda birileri birilerinin mahremiyetinin içinde birileri bizi gözetliyor evine döndü şu anki Türk Aile yapısı bozuldu..Genele yaymiyorum azınlıkta olsa Aile yapısını her zorluğa rağmen koruyanlar var. Sözüm para ve geçinmek uğruna öz benliğini kaybetmişler için dolayışıyla Türk Aile yapısı tamamıyla çöktü erozyona uğradı..
Merak ediyorum Aileden sorumlu bakanlık neden var siz biliyor musunuz?
Çünkü ceza yok zina serbest denetleme yok, caydırıcılık yok yaptırım yok… İisteyen canı istiyor diye çocuğa hayvana tecavüz etsin karisi boşanmak istesin öldürsün. Ormanı yaksın. hayvanı insanı katletsin eziyet etsin nasıl bir memleket olduk yaa..
Öyle bir ülke olduk isteyen istediğini yapar oldu güçlü güçsüzü ezsin. Ekonomik koşullar belli asgari ücretli emekli perişan karnını doyurmak barinmak için nefes almıyor çoluğuyla çocuğuyla ilgilenemiyor. Ev kiraları maaşların kat kat üstünde ekonomi bozulunca insanların psikolojilerde bozuluyor. Ekonomiyle birlikte Ahlakta çöküyor herkes birbirinden nemalanmaya çalışıyor hâksiz rekabet başlıyor. Öyle giderse toplumda tükenmişlik sendromu kaçınılmaz olacak..
Bir taraftan insan hayvan katliamı kadın çocuk hayvan bir yandan orman katliamı...
Ormanlar olmasa oksijen, yağmur su, bitki, hayvan, insan olmaz.. Ve dünyanın sonu olur dolayisiyla hükümetin çok acil toplanıp idam yasasi çıkarması lazim caydırıcı olması bakımından idam cezasi çikarsa ne cinayet kalir nede ciğerlerimiz ormanlarimiz yanar..
Ülkede saygı sevgi huzur güven olur…
Devleti ayakta tutan insandır. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. Bir ülke Vatanıyla milletiyle bayrağıyla bir bütündür.
Türkiye topraklarında Ayyıldızlı bayrak altında yaşayan herkes Türk'tür… Türk Kürt Laz Çerkez dil din ırk ne olursa olsun ayrışmadan birbirimize sımsıkı sarılmalıyız ki dünya milletleri gücümüzü görsün…
Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır…
Ne Mutlu Türküm Diyene…
Kıymetli okuyucularim sizleri saygıyla sevgiyle selamlıyorum. Allahin Rahmeti ve Bereketi üzerimize olsun. Haftaya görüşmek dileğiyle sizleri seviyorum. Allaha emanet olun…